SENİNLE BAŞLAMADI- (KİTAP TAVSİYESİ)


Seçimlerimizde, kişiliğimizde, ruhsal problemlerimizde, başarılarımızda, ikili ilişkilerimizde atalarımızın genlerinin, yaşadıkları travmaların etkili olduğunu söylesem. Herhalde hepimiz aile geçmişimizi sorgular, hayatlarında neleri yaşadıklarını öğrenmeye çalışırdık değil mi? Bence de şimdiden öğrenmeye başlamalıyız özellikle bizim üzerimde etkili olan büyükanne, büyükbaba, anne ve baba kuşağını. Nasıl çocukluk geçirdiler, bir travma yaşadılar mı, ilk aşkları ya da hayatlarında yara bırakan bir aşk var mıydı, anne ve babalarıyla ilişkileri nasıldı? Bunun gibi yüzlerce soru sormamız gerekiyor aslında. Biz toplum olarak yaşanmış kötü ve bizi üzen olayların üstünü kapatarak unutulacağı ve rahatlayacağımızı düşünürüz. Hadi öyle olmayıpta bizden sonraki nesillerimizde, torunlarımızda depresyon, anksiyete, bağlanamama, kimseye güvenememe, alkolik olma, intihar etme boyutuna kadar getiriyorsa. Kitapta yaşanmış birçok örnek, psikolojik vaka var. Örneğin, 19 yaşına bastığı gün gece üşüme hissiyle uyanıp uyursam öleceğim korkusuyla uzun süredir uyuyamayan genç kızın geçmişimde amcasının donarak ölmesi ve bu olay, uyuyamama problemi yaşanana kadar aileden hiçbir üyenin o doğmadan önce bir amcası olduğundan bahsetmemesi. Diğer bir örnek anne sevgisi alamamış bir çocuğun ikili ilişkilerinde nasıl olsa terk edileceğim bilinçaltı etkisiyle ilişkilerini uzun süre sürdürememesi, başlayamaması, bağlılık kuramaması ve terk edilmeden terk etmesi.

Bizim üzerimizde ailemizin, atalarımızın nasıl bir etkisi olduğunu anlamamız için ilk önce ÇEKİRDEK DİLİMİZİN farkına varmamız gerekiyor. Peki çekirdek dilimizin nasıl farkına varabiliriz. Günlük yaşamda, sıkıntılı halimizde sürekli kullandığımız ya da içimizden, düşüncemizden, kalbimizden sessizce geçirdiğimiz cümlelerdir bunlar. (Örneğin, Kimse beni sevmiyor. Başarısız olacağım. Boğuluyor gibi hissediyorum. Nasıl olsa oda beni terk edecek, kimseye güvenmiyorum, Yalnızım, Yalnız kalmaktan korkuyorum, Ya yeniden parasız kalırsam, eğer yanlış bir sey söylersem reddedlirim bu yüzden kendimi tutuyorum…. Gibi sizinki daha da farklı olabilir.)
Çekirdek dilinizi belirlediğiniz. Çekirdek dilinizi belirledikten sonra anne ve babanızı tanımlayın. Yalnız bunda dürüst olun lütfen. (Örneğin, annem bizi severdi ama hiç sevgisini gösteremezdi. Babam sevecen biriydi ama annem çok soğuk ya da Babam alkolik, aciz biriydi gibi….)

Anne- babanızın ilişkisi bir travma yaşayıp yaşamadıkları. Onların anne- babalarıyla ilişkilerini yazın kağıda. Şimdi ise büyükanne ve büyükbabanızı tanımlayın, travmalarını yazın. Daha da net olduğunuzu düşünmüyorsanız, gözlerinizi kapatın anne babanızı karşınızda hayal edin. Onlara mesafeniz nasıl, uzak mısınız, yakınında mısınız? Sarılıyor musunuz, mesafeli mi duruyorsunuz? Ya da size zorla sarıldı nasıl hissettiniz? Eğer bu alanda bir problem varsa ilk önce anne- babanızla yakınlığı artırmanız gerekiyor kendi ruh sağlığınız için, ölmüş bir kişi de olabilir. Bu yine mümkün hayal ederek, o karşınızdaymış gibi konuşarak. Ki bilim adamları zihinde canlandırmanın, tıpkı gerçekmiş gibi beyinde aynı nöronları etkilediğini görmüş yani BEYNİMİZİ KELİMELERLE, HAYALLERLE KANDIRABİLİYORUZ ve iyileşmesine katkı sağlayabiliyoruz.

Diğer sorgulamamız gereken kısım annemizin bize hamileyken nasıl bir hamilelik geçirdiği, kaza, ölüm vb travma yaşayıp yaşamadığı. Ve doğumdan sonra bizimle nasıl ilişki içerisinde olduğu bakıcıya mı bırakıldık, işi dolayı ilgilenilmedik mi? Özellikle ikili ilişkilerde, güven, sevgi ilişkisi için en önemli kısım bu. İsterseniz bunu yaşanmış bir olay üzerinden inceleyelim. Dan ve Nancy bir süredir evlidirler. Fakat evlilikleri çok iyiye gitmemektedir. Dan, Nancy’nin hep tatminsiz, onu memnun edemediğinden sürekli isteklerinin olduğundan şikâyetçi, Nancy ise Dan’nin onunla yeterince ilgilenmediğinden şikâyetçiler. O zaman aile sistemlerine bakalım:





Harita zaten bizim içimizde. Belki yolumuz karanlıkta kalmış olabilir. Ama genellikle ışık sağlamaları için partnerlerimize güveniriz. Bilinçaltımız, genlerimiz uygun eşi seçmeye çalışırlar bu yüzden. Ya Dan, Nancy gibi bu kaostan bir zaferle çıkarsınız ya da karanlıkta kalırsınız. Kitapta daha değinmediğim o kadar nokta var ki. Bu nedenle kesinlikle alıp okuyun, hatta bütün yakınlarınıza önerin, hediye edin. 


Kitapta bazı noktalar çok hayali geldi ama hadi canım dediğim. Bu doğru olamaz dediğim, ama dikkatimi çeken kısımlarda oldu. Birde gerçekten yaşanmış diye aktarılan bilgilerin umarım hayali değildir diye umut ediyorum. Birbirinizi ve kendinizi daha iyi anlamak, tanımak adına. Hadi bakalım herkes kendisiyle tanışsın biraz. 

Görüştüğüm zaman görüşürüüüüz!! 







SAHİPSİZ CÜMLELER

Yorumlar